Karadeniz’in güneybatı kıyıları pek fazla bilinmeyen güzellikleri barındırır içerisinde. Az bilinmelerinin en önemli nedeni de anayollardan uzak, sapa ve dar kıyı yollarının kenarlarında bulunmalarından kaynaklanır. Bu aynı zamanda insan kalabalıklarından uzak olmalarını da beraberinde getirir. Bafra’daki Leylek Ormanı, Sinop’daki Akliman ve İnceburun ve Amasra’nın biraz doğusundaki Göçkün koyu bunlardan bazıları.
Leylek Ormanı
Bafra’dan içeriye doğru girdiğinizde, Kızılırmak’ın kollarının oluşturduğu delta ovasını mesken edinmiş birçok kuş türüne rastlamanız son derece olasıdır. Kıyıya yakın bir yerde yolun bitiminde bir kuş gözlem istasyonu da olmasına karşın, kameralar ve elektronik aygıtlar pek iyi çalışmadığından en iyi gözlemi yine gözünüzle yapmanız gerekebilir.
Fakat buranın en güzel yanlarından birisi, yol üzerinde bir leylek ormanının bulunmasıdır. Bir tarlanın içerisindeki yüksek ağaçlara yuva yapmış birçok leyleği aynı anda gözlemleyebilirsiniz. Başlangıçta sizden biraz rahatsızlık duysalar da daha sonra size alışıp karşılıklı bakışmaya başlayacaklardır. Yolunuz düşerse bu enteresan deneyimi yaşamadan ayrılmayın.
Akliman – İnceburun
Sinop’un merkezinin biraz dışında kalan Akliman, uzun sahili, güzel kumları ve tenha plajlarıyla keşfedilmemiş bir güzellik. Burada çadırınızı kurup ormanın, kumun, denizin ve gökyüzünün tadını aynı anda çıkarabilirsiniz. Özellikle, her yıl Ağustos ayında gerçekleşen (bu yıl da 11 Ağustos gecesi maksimumdaydı) Perseid meteor yağmurunu gözlemlemek için ideal mekânlardan birisi olduğunu söyleyebilirim. Şehir ışıklarından uzak olması ve tüm gökyüzünü görebileceğiniz düz bir alan olması gece kumlara uzanıp kayan meteorları gözlemlemenize imkân veriyor.
Buranın biraz ilerisinde ise İnceburun yer alıyor. Türkiye’nin en kuzey ucunda yer alan burna kayalıklardan yürüyerek inip esen rüzgârın kuvvetini hissetmeniz mümkün. Fakat bu güzelliği çok yakında kaybedeceğimizi de hatırlatayım. Maalesef temiz enerjiler yerine nükleer enerjiye yönelen öngörüsüz politikacılar, nükleer santral yapımı için İnceburunu seçmiş durumda. İnsan türü, sonu gelmez hırsının önce doğayı ve ardından da kendi kendisini yok edeceği bu yola eninde sonunda girecek gibi görünüyor.
Göçkün
Batı Karadeniz’den geçen sahil yolu anayollardan uzak sapa bir yoldur ve fazla bilinmez ama bu sapa yolun da bilinmeyen aralıklarında kalan birçok koy hiç bilinmez. Amasra’nın biraz doğusundaki Çakraz, yol kıyısında olduğu için iyi bilinmesine karşın, yolun biraz içlerinde keşfedilmeyi bekleyen Göçkün koyu, tüm ıssızlığıyla karşılar sizi. Yazın ortasında, gündüz saatlerinde, kimselerin olmadığı, sapsarı kumların çevrelediği bir koyla karşılaşmak her zaman deneyimleyebileceğiniz bir durum değildir. Elbette köylüler ve balıkçı tekneleri bilir burayı, ama bu sadece manzaraya biraz daha güzellik katar o kadar.
Başka koylar da var elbet, ama bırakın onlar da kıyılarda kendi kâşiflerini beklesin.